İslamı tanımayanların günahı neydi?

Soru 217: Selam aleyküm. Neden Zamanın Sahibi video yazıda/görüntüde kendisini göstermiyor ki, onun aşıklarının kalbi mutmain olsun ve inkar edenlere delil olmuş olsun ve onun mekanı açıklanmamış olurdu tabii ki? O insanların günahı nedir ki, onlara Kuran ulaşmamıştır?

Soruyu Gönderen: Fuad

Cevap:

1-ci soruya cevap: Bismillah Er Rahman Er Rahim! Vel Hamdulillah Rabbil Alemin! Allahumme Salli Ala Muhammed ve Al-Muhammed ve El-Eimme ve El Mehdiyyiin ve Sellim Tesliimen Kesiira!!

Düşünüyorsunuz ki, bir kişi sadece video görüntüde kendisini göstermekle ve Mehdi olduğunu söylemekle her şey bitiyor ve insanlar onun dediyine inanıyor ve Mehdini inkar edenler de Mehdiye inanıyor, öyle mi??!! Kuranı hiç okumuşmusunuz? Nuh Peygamberin a.s davetini duymuşmusunuz ve biliyor musunuz ki, o (Nuh a.s) ne kadar zaman sürecinde kavmini daveti etti ve biliyor musunuz onların (kavminin) ne kadarı ona iman etti? Ve İbrahim a.s ve Musa a.s ve İsa a.s ve Muhammed saas hakkında duymuşmusunuz ve yaptıklarını dünyevi hayatla ve maddiyatla silen kavimlerinden ne kadar eziyetler gördüklerini biliyor musunuz?

2-ci soruya cevap: Kurana ulaşa bilmeyenlerin günahı ve Muhammedin saas nübuvetine kafir olanların günahını kast ediyorsunuz her halde… Bu meseleni ben kitapların birinde, Peygamberlerin a.s Davetlerinden olan Açıklamalar kitabında yani, açıklamışım ve sizi o kitaptan olan bir kaç kısıma yönlendiriyorum: (Yusuf Suresinin açılışından olan Açıklama)

Allah Sübhan ve Teala dedi: (Yusif a.s atasına dediğinde ki: Ey benim atam! Ben hakikaten, on bir yıldız, güneş ve ay gördüm. Onları bana secde eden (o pozisyonda ve durumda) gördüm. – Atası şöyle dedi: “Oğlum! Rüyanı kardeşlerine anlatma. oksa, sana tuazk kurarlar. Çünkü, şeytan insanın aşikar (apaçık) düşmanıdır.” – Ve böylece, Rabbin seni seçecek ve hadislerin tevilini (yorumunu, tefsirini) sana öğretecektir. Sana ve Yakubun a.s ailesin de, aynen daha önce ataların İbrahime a.s ve İshaka a.s nimetini tamamladığı gibi, nimetini tamamlayacaktır. Mutlak, senin RAbbin, Alim (En İyi Bilen)dir, Hakim (hüküm veren hikmet sahibi)dir.)(1)

Bu ayetlerde, Yusifin a.s Allaha svt olan yolculuğu başlıyor, bu başlanğıç, Alim ve Hekim olan Allahtan svt ona (Yusife a.s) onun (Yusifin a.s) hakikati baresinde olan zikrleridir. Zira, o (Yusif a.s) bu zikrle Alem El Zere yükseldi ve o (Yusif a.s) bedensel (cismani) hicabından (perdeseinden, örtüsünden, zülmetinden) dolayı unutan olmuştu yani, Allah svt onu yarattı ve bu karanlık dünyaya (Fiziksel Aleme) gönderdi ve böylece kendi hakikatini unuttu.

Ve Allah svt dedi: (Ve şüphesiz, andolsun, birinci yaratılışı (nızı) biliyorsunuz. O zaman, hiç mi düşünmezmisiniz!) (2), yani sizler Alem El Zerde yaratıldınız ve Allah svt sizi test (imtahan) etti: (Ve Rabbin başlanğıçta Adem oğullarının süblerinden zürriyelerini aldı, onları kendisine şahit tutarak (şehadet verdirerek), “Ben sizin Rabbiniz deyilmiyim?” Onlar da, “Evet, Biz , şahit olduk (ki Rabbimizsin)” dediler. Böyle yapmanız Kıyamet Günü, “Biz bundan habersizdik dememeniz içindir.” Ya da, “Bizden önceki atalarımız idi, zira Allaha svt ibadette ona şirk yapan ve biz onlardan sonra onların nesilleriyiz (zürriyeleriyiz): bizleri batil kavimin/insanların ettiklerinden dolayı helak mı edeceksin” dememeniz için idi.) (3)

Ve bu ayetin İslama ulaşa bilmeyenlerin ve İlahi mesajlardan haberi olmayanların örnek olarak Afrikanın ormanlarında veya Dünyanın diğer bir ucunda olanların veya elçilerden (a.s) uzak topraklarda yaşayanların günahı nedir sorusuna cevaptır ve cevap şudur ki, ilk ayet ispat ediyor ki, insanlar artık imtahan edilmişlerdir ve herkes kendi statusunu/pozisyonunu almıştır ve bu onların vaziyetini ve değerini izah etmekte ve anlatmaktadır, ve ikinci ayet te izah ediyor ki, onlar bu Yer Gezegeninde veya peygamber ayağı deyememiş ve hakikatin gelip ulaşmadığı topraklarda yaşamış kendi babalarının batil yollarını izlemekle bağışlanmamış pozisyonunda ve konumundadırlar. Çünkü, Allah svt onlara diyor “Ben sizi Alemi Zerde imtahan ettim ve sizin durumlarınızı ve değerlerinizi biliyordum, böylece demeyiniz ki: (Bizden önceki atalarımız idi zira, Allaha svt kullukta şirk yaptılar ve biz onlardan sonra onların nesilleriyiz ve zürriyeleriyiz: bizleri batil kavmin ettiklerinden dolayı helak mı edeceksin?), yani: Allah svt onlara diyor ki, “Ben daha çok biliyorum ki, eğer Peygamberler ve Halifeler ve Vasiler size gelseydiler ve sizi İlahi Mesajlar baresinde haberdar etseydiler ve bilgi verseydiler, siz onların mesajlarına ve onlara inanmazdınız. (Ve eğer Allah, onlarda bir hayır (hakka doğru yönelme) olduğunu bilseydi/görseydi, muhakkak onlara işittirirdi/duydururdu. Onlra, işittirseydi bile, mutlaka yine yüz çevirerek onlar geri dönüp giderdiler.)” (4)”

Ve “onlar yani muminler” niye kafirlerle İlahi Mesajların olduğu topraklarda aynı olarak yaratılmadılar, yani bu anlamda ki, onlar da haberdar edilmediler bu İlahi Mesajlar hakkında? O zaman cevap şudur ki, inanmış muminleri haberdar etmek diğerlerine (yani inanmayanlara) kıyasda bir üstünlüktür ve bu inanmayanlar bu haberdarlığa layık deyillerdir. Ve önceki ilmine/bilgisine göre tam yakinlikle, biliyin takdirde ki o (inkar eden kul) inanmayacaktır, böyle bir durumda, ona (inkar eden kula) haberi (ilahi haberi) sunmak sonuçtan sonucu almaktır ve böylece, İlahi haberi onların (inkar edenlerin) bazılarına sunmak ondan dolayıdır ki, onlar (inkar edenler) diğer hakkı inkar edenler gibidirler ve onların benzeridirler. Çünkü, İlahi Mesajları onların bazılarına sunma, hücceti/delili mühürlemek/tamamlamak için idi ve böyle yapmakla, o kişiler daha artık bahane yoktur ki, şu ayeti tekrar demiş olsunlar: (Bizden önceki atalarımız idi zira, Allaha svt kullukta şirk yaptılar ve biz onların nesilleri ve zürriyeleriyiz: batil kavimden dolayı bizi helak mı edeceksin”), çünkü, onların ortaklarına hakikat sunuldu ve onlar atalarının batil akidelerini Elçilerin hidayetine tercih ettiler. (Ve aynen, biz senden önce hiç bir memlekee münzir (haberdarlık eden) göndermedik ki, oranın yollarını sapmış zenginleri dediler (5) “Şüphe yok ki, biz atalarımızı bir din üzerinde gördük/tanıdık. Biz elbette onların izlerinden/yollarından gitmekteyiz”demiş olmasınlar) (6)

________________________________________________________________________________________
1- S: 12 (Yusuf) V:4-6
2- S: 56 (Al-Waqiah) V:62
3- S: 7 (Al-Araf) V:172-173
4- S: 8 (Al-Anfal) V:23
5- S: 43 (Al-Zukhruf) V: 23
6- S: 43 (Al-Zukhruf) V: 22

Ahmed el Hasan a.s


Yorum bırakın