Mehdi a.s’ın Ensarlarından bahseden hadisler…

Ebu Abdullah a.s buyurdu: ﴾Resulullah saas buyurdu,”Benim ıtretimden olan Kaim’e yetişenlere, kıyam etmezden evvel onu takip edenlere, destekçisini destekleyene, düşmanını tanımayana, ondan evvel hidayet İmamlar as’ını mevlaları olarak alanlara, müjdeler olsun! Onlar benim ashabımdır. Onlardır benim sevgime ve muhabbetime sahip olan. Ve onlar bana göre, ümmetimin en cömertidirler”. Rafaa dedi ki, Resulullah saas şöyle dedi, “Onlar bana göre Allah’ın en cömert mahlukatıdır.”﴿ Gaybet-i Tusi, Şeyh el Tusi, s.457

Cafer-i Sadık a.s buyurdu: ﴾Resulullah ashabına şöyle dedi, “sizden sonra insanlar gelecek. Onlardan biri bile, sizin 50’nizin sevabına sahip olacak.” Dediler ki, “Ya Resulullah, biz seninle Bedir, Uhud, Huneyn’de beraberdik ve Kuran’da bizden bahsedildi.” Böylece Resulullah şöyle buyurdu: “eğer sizler onların taşımakta olduklarını taşısaydınız, onların sahip olduğu sabrı gösteremezdiniz.”﴿ Gaybet-i Tusi, Şeyh el Tusi, s.457

Ebu Basir, Ebu Abdullah a.s’dan şöyle nakleder: ﴾Ey Ebu Muhammed, şüphesiz, bizim yanımızda Allah’ın sırlarından bir sır ve Allah’ın ilimlerinden bir ilim türü vardır ki, Allah’a yemin ederim, bu sır ve ilmi, ne melek mukarrib, ne nebiyi mursel (gönderilmiş nebi) ve ne imanı imtihan edilmiş müminler öğrenebilirler. Allah-u Teâlâ, hiç kimseyi bununla yükümlü kılmamış ve hiç kimse, bu ilim vasıtasıyla, Allah’a kulluk yapmış değildir. Allah insanlara bu hususta bilgi vermeyi bize bırakmıştır. Bu nedenle de, biz onları (insanları), O’nun bize EMRETTİĞİ KADARIYLA bilgilendiririz ve böylece biz onun (bahsi geçen ilim ve sır) için, ne uygun bir yer bulabildik, ne onun ehlini bulabildik, ne de onu kaldırabilecek/taşıyabilecek birşey bulabildik. Ta ki, Allah svt onun (sır ve ilim), için insanlar, yarattı. Onlar, Muhammed saas ve Ailesi’nin a.s yaratıldığı çamurdan yaratıldılar ve Muhammed saas ve Ailesi’nin a.s yaratıldığı, nurdan yaratıldılar. Ve O Subhan ve Teala, onları Kendi Rahmeti’nin Merhameti ile, Muhammed saas ve ailesini a.s kuşattığı gibi, onları da kuşattı. Bu sebepten, Allah’tan emrolunan haberi haber verdik ve onlar da (bizim çamurumuzdan ve nurumuzdan yaratılmış olanlar), haberi kabul ettiler ve tahammül edebildiler. Ve onlar bizim zikrimiz hususunda bilgilendirildier. Böylece, onların kalpleri, bizi ve hadislerimizi tanımaya meyletti. Eğer böyle olmasaydı, yani, onlar bizim nurumuzdan ve çamurumuzdan yaratılmasaydılar, böyle olmazdılar. Hayır Vallahi!!… Onlar, bunu (ilmi ve sırrı) kaldıramaz ve kabullenemezlerdi.

Sonra o a.s dedi: “Şüphesiz, Allah cehennem odunu ve cehennemin en derin yeri için insanlar yarattı. Böylece, diğerlerini bilgilendirdiğimiz gibi, Allah svt, cehennem için yaratılanları da bilgilendirmemizi emretti. Onlar, onları bilgilendirdiklerimizden, tiksindiler ve rahatsız oldular. Ve onların kalpleri (billgilendirildikleri şeyi) inkar etti ve onlar bu haberi/bilgiyi bizimle alakalandırdılar ve tahammül edemediler ve habere inanmadılar ve onu yalanladlar. Ve onlar bize, “yalancı sihirbaz” dediler. Bundan dolayı da, Allah onların kalplerini mühürledi ve onların BU HABERİ UNUTMALARINI İRADE ETTİ. Sonra onların dillerinin haktan/hakikatten BİR KÜÇÜK PARÇA zikretmelerini irade etti, yani onlar bu ikrarı yerine getirirler fakat kalpleri inkar etmektedir. Allahu Teala’nın böyle irade etmesinin sebebi, O’nun svt seçilmiş olanlarının ve O’nun itaatkar/teslim kullarının, tehlikesizliğini temin etmek içindir. Ve eğer böyle olmasaydı, Allah’a svt, Kendi Yeryüzünde kulluk edilmezdi/ibadet edilmezdi. Bu sebepten, Allah svt, bunu onlardan saklamamızı ve ifşa etmememizi bize emretmiştir. Yani, İLMİ VE SIRRI, SAKLI TUTMAMIZ GEREKEN KİŞİLERDEN, SAKLI TUTMAMIZI VE ONLARA BEYAN ETMEMEYİ BİZE EMRETMİŞTİR.

Ravi dedi: Sonra İmam a.s ellerini göğe kaldırdı ve ağladı ve İmam a.s dedi: “Ya Allah, şüphesiz onlar (sır ve ilim ehli) çok küçük topluluktur. Onların HAYAINI, HAYATIMIZ KARAR VER. Ve onların ÖLÜMÜNÜ, BİZİM ÖLÜMÜMÜZ KARAR VER! Ve onların düşmanlarına, onlara karşı kullanmak için güç VERME, onların yerine, müptela olacakları ızdırabı karar ver! Çünkü, eğer onların yerine, belalara bizi mübtela etmeseydin, Kendi Arz’ında/yeryüzünde, Sana kulluk edilmezdi ve Allah’ın Selamı ve Salatı, Muhammed ve Ailesi’ne olsun.”﴿ Usul’ü Kafi c.1 s.405


Yorum bırakın